Antik çağda on iki İon devletinin önde gelenlerinden olan Erythrai, Antik Ege dünyasının önemli yerleşimlerden biridir.MÖ. 8 yy. dan itibaren özellikle M.Ö. 4. yy.’da İonia´daki sosyal politik değişimlerde etkin rol oynadığını ortaya koyar. Aynı zamanda, bu buluntuların yerleşimin büyük kısmında kesintisiz olarak ele geçmesi, İonia kronolojisi problemlerine yeni çözümler getirmesi açısından da önem taşımaktadır. Bununla birlikte Erythrai’ın akropolündeki Pers egemenliği, hemen öncesi ve arkasına ait tabakalar da bu dönemler için daha önce yazılan bilgileri değiştirecek nitelikte özellikler göstermektedir.
Antik yazarların bıraktıkları belgelerde Erythrai’ın önemi büyük ölçüde doğrulanmaktadır. Antik kaynaklar ve kazıların verdiği bilgilere göre Erythrai’ın Fenikeliler ile yoğun iletişim içinde olup Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz’e yönelik ticari faaliyetlerde onlarla birlikte hareket ettikleri anlaşılmaktadır. Bunun yanında bulunan zengin Mısır kökenli eserler de (skrabeler, fayans ve bronz objeler) ticari ilişkilerin Mısır’a kadar uzandığını düşündürmektedir. Sonuçta bu türde buluntularının yoğunluğu ile Erythrai, İonia bölgesinde Doğu bağlantıları yansıtan önemli bir merkez olarak karşımıza çıkmaktadır.
Arkaik Dönemden itibaren Doğu mallarını kullanan ve bunları İonia’ya dağıtan bir market görevindeki Erythrai’ın ticaret ve diplomaside Miletos ve Samos ile birlikte hareket ettiği ve karşı komşusu Khios ile büyük bir rekabet içerisinde bulunduğu bilinmektedir. Hatta bu ilişkiler kapsamında, Arkaik Dönemde Erythrailıların Thrak kökenli unsurları aracılığı ile Tyros Herakles’ini yerleşimlerine kazandırdıklarını ve onun için özel bir kutsal alan oluşturduklarını öğrenmekteyiz. Şüphesiz bu kült yerleşime Doğulu tüccarların sıkça uğraması nedeniyle gelmiş ve yerleştirilmiştir ki bu durum yerleşimin aynı zamanda bir Emporio (ticaret kolonisi) olduğunu göstermektedir.
M.Ö. 6.yy ortalarından sonra Anadolu’nun Pers egemenliği altında bulunduğu dönemde Erythrai’ın bir liman üssü olmanın verdiği olanaklardan yararlanarak Hellas ile yoğun iletişimde bulunduğu ve hemen ardından M.Ö 5.yy başlarında Attika-Delos Deniz Birliği’nin etkin üyeleri arasında yer aldığı görülmektedir. Yerleşimin bu birliğe İonia devletleri arasında en fazla vergiyi ödemesi bu dönemdeki güç ve öneminin bir göstergesidir.
İ.Ö. 4. yy. da Erythrai’ın Karia satrapı Mausolos ve Atarneus Tyranları ile işbirliği yaparak Batı Anadolu’da Pers yönetiminden ayrı bir güç oluşturma yönünde etkin rol oynadığı bilinmektedir. Bu ilişkiler kapsamında satrap Mausolos buraya büyük ölçüde yardımda bulunmuş, karşılık olarak Erythrai’ın yerel yöneticileri de Mausolos’un altın taçlı heykelini Athena tapınağı temenosuna, karısı ve kız kardeşi Artemisia’nın gümüş taçlı heykellerini de agoraya diktirtmişlerdir.
III. Aleksandros´un (Büyük İskender) Asya Seferi sırasında Erythrai’dan geçtiği bilinmektedir ve olasılıkla yerleşimin tiyatrosu ve 4 km’yi aşan surları onun zamanında ve maddi desteği ile inşa edildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder