Lagina; Muğla ili, Yatağan ilçesi, Turgut Mahallesi sınırlarında "Kapıtaş" Mevkii’ndedir Yatağan- Milas karayolu üzerindeki Termik santralin yanından sağa ayrılan asfalt yoldan 9 km. gidilerek Lagina kutsal alanına varılır. Karia'lıların önemli kült merkezi olan Lagina kutsal alanının ünü zamanımıza kadar gelmiş olup bu yöre halen Leyne ismi ile de tanınır.
Son yapılan araştırmalar, yörenin eski Tunç Çağından (İ.Ö. 3000) günümüze kadar kesintisiz bir iskâna sahip olduğunu göstermektedir. Seleukos kralları büyük imar çalışmaları ile Lagina kutsal alanını dini merkez ve buraya 11 km. uzaklıktaki Stratonikeia kentini de bölgenin siyasi merkezi yapmıştır.
Lagina'da ve Stratonikeia bouleuterionu duvarlarında halen mevcut olan yazıtlardan öğrendiğimize göre, bu iki kent birbirlerine kutsal bir yol ile bağlanmıştır.Burada tanrıça Hekate'ye ait bir kutsal alan ile bu kutsal alanın çevresinde yerleşimler bulunmaktadır. Burada; giriş kapısı (propylon), kutsal alanın etrafını çevreleyen duvar (peribolos), kutsal alan içerisinde üzeri kapalı dinlenme ve gezinti yerleri (stoa), kurbanların kesilip tanrıçaya sunuların gerçekleştirdiği yapı (altar) ve içinde tanrıçanın heykelinin yer aldığı tanrıçanın evi (tapınak), başka tanrı/tanrıça ve imparatorlara ait küçük tapınaklar (naiskoslar), anıt sütun ve heykel kaideleri ile burada yaşayan rahiplerin evleri ve en az bir çeşmenin varlığı bilinmektedir.
Lagina’yı 18. yüzyıldan günümüze kadar pek çok seyyah ve araştırmacı ziyaret etmiştir. Bunlar arasında ilk Türk müzecilerinden birisi olan Osman Hamdi Bey 1891-1892 yıllarında burada kazılar yapmış ve bulunan eserlerin tamamını İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürmüştür. Lagina kutsal alanında yapılan arkeolojik kazılar, Türk bilim adamları tarafından yürütülen ilk kazılar olması açısından önem taşımaktadır. Daha sonra Lagina’da Prof. Dr. Yusuf BOYSAL ve Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN ile Muğla Müzesi başkanlığında çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığında yapılan çalışmalar devam etmektedir.
Yapılan araştırmalar Lagina çevresindeki kalıntıların M.Ö 3. bine kadar gittiğini göstermektedir. Lagina'daki küçük buluntular ise M.Ö. 8. yüzyıla kadar inmektedir. Kutsal alanda önemli imar faaliyetleri M.Ö. 3. yüzyılda başlamış ve sonraları devam etmiştir. Son çalışmalar Hekate kutsal alanının Doğu Roma Dönemi (Bizans) ve sonrasında da kullanıldığını ve buraya yeni yapılar inşa edildiğini göstermektedir.
Lagina Hekate kutsal alanı Stratonikeia Antik Kenti'nin kült yeri, bölgenin de dini merkeziydi. Lagina, Stratonikeia antik kentine yaklaşık 8,5 km uzunluğunda, 3-3,5m. genişliğinde kutsal bir yol (sacra via) ile bağlıydı. Hekate için Lagina'da her yıl normal, dört yılda bir de büyük şenlikler düzenlenmekteydi. Bu şenliklerin nasıl olacağı ve neler yapılacağı belli kurallara bağlanmıştı. Yıllık gerçekleştirilen şenliklerde düzenli olarak yapılan ve birkaç gün süren “Anahtar Taşıma” törenleri olmaktaydı. Böylece törenler belirli bir düzen içerisinde yıllık olarak devam ediyordu. Anahtar taşıma töreninde genç kızlardan oluşan bir koro ilahiler söyleyerek Lagina’dan çıkıp, Stratonikeia’ya varıyor, kente bağlılıklarını bildirip tekrar kutsal alana geri geliyorlardı. Bu koronun kutsal alana girmesinden sonra buradaki dini törenler başlıyordu. Anahtar taşıyan görevli kız tarafından tapınağın kapıları açılıyordu. Kutsal alana gelen insanlar, kutsal alanın batı kenarı boyunca düzenlenmiş olan basamaklarda oturup töreni izliyorlardı.
Lagina ve çevresinde, gelirleri Hekate kutsal alanına ait pek çok zeytinlik ve tarım arazileri vardı. Bunlar tamamen vakıf arazileriydi. Hekate Kutsal alanı ile ilgili masraflar vakıf mallarından elde edilen gelirler ve tapınağa yapılan bağışlardan karşılanıyordu. Kitabelere göre başka şehirden bir vatandaşın Lagina'da oturması ve toprak sahibi olmasının özel bir izne tabi olduğu ve isteyen her vatandaşın Lagina'da oturamadığı anlaşılmaktadır. Hekate kutsal alandaki kişilerin Stratonikeia şehir devletine milletvekili gönderme hakkına sahip olduğu bilinmektedir.
Kutsal alan ve çevresinde Klasik, Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemi’nde pek çok yapı inşa edilmiştir. Hekate adına M.Ö. 100 yıllarında yapıldığı bilinen büyük ölçekli tek tapınağın burası olması ve antik dönemin en pahalı mimari düzeni olan Korinth nizamının bu yapıda kullanılması tapınağın önemini göstermektedir. Augustus'un buraya yardım etmesi ve bunun propylonda kapı lentosuna yazılması, bölgede Lagina Hekate Kutsal Alanı’nın büyük bir öneme ve yaptırım gücüne sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Son yapılan araştırmalar, yörenin eski Tunç Çağından (İ.Ö. 3000) günümüze kadar kesintisiz bir iskâna sahip olduğunu göstermektedir. Seleukos kralları büyük imar çalışmaları ile Lagina kutsal alanını dini merkez ve buraya 11 km. uzaklıktaki Stratonikeia kentini de bölgenin siyasi merkezi yapmıştır.
Lagina'da ve Stratonikeia bouleuterionu duvarlarında halen mevcut olan yazıtlardan öğrendiğimize göre, bu iki kent birbirlerine kutsal bir yol ile bağlanmıştır.Burada tanrıça Hekate'ye ait bir kutsal alan ile bu kutsal alanın çevresinde yerleşimler bulunmaktadır. Burada; giriş kapısı (propylon), kutsal alanın etrafını çevreleyen duvar (peribolos), kutsal alan içerisinde üzeri kapalı dinlenme ve gezinti yerleri (stoa), kurbanların kesilip tanrıçaya sunuların gerçekleştirdiği yapı (altar) ve içinde tanrıçanın heykelinin yer aldığı tanrıçanın evi (tapınak), başka tanrı/tanrıça ve imparatorlara ait küçük tapınaklar (naiskoslar), anıt sütun ve heykel kaideleri ile burada yaşayan rahiplerin evleri ve en az bir çeşmenin varlığı bilinmektedir.
Lagina’yı 18. yüzyıldan günümüze kadar pek çok seyyah ve araştırmacı ziyaret etmiştir. Bunlar arasında ilk Türk müzecilerinden birisi olan Osman Hamdi Bey 1891-1892 yıllarında burada kazılar yapmış ve bulunan eserlerin tamamını İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne götürmüştür. Lagina kutsal alanında yapılan arkeolojik kazılar, Türk bilim adamları tarafından yürütülen ilk kazılar olması açısından önem taşımaktadır. Daha sonra Lagina’da Prof. Dr. Yusuf BOYSAL ve Prof. Dr. Ahmet A. TIRPAN ile Muğla Müzesi başkanlığında çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde Prof. Dr. Bilal Söğüt başkanlığında yapılan çalışmalar devam etmektedir.
Yapılan araştırmalar Lagina çevresindeki kalıntıların M.Ö 3. bine kadar gittiğini göstermektedir. Lagina'daki küçük buluntular ise M.Ö. 8. yüzyıla kadar inmektedir. Kutsal alanda önemli imar faaliyetleri M.Ö. 3. yüzyılda başlamış ve sonraları devam etmiştir. Son çalışmalar Hekate kutsal alanının Doğu Roma Dönemi (Bizans) ve sonrasında da kullanıldığını ve buraya yeni yapılar inşa edildiğini göstermektedir.
Lagina Hekate kutsal alanı Stratonikeia Antik Kenti'nin kült yeri, bölgenin de dini merkeziydi. Lagina, Stratonikeia antik kentine yaklaşık 8,5 km uzunluğunda, 3-3,5m. genişliğinde kutsal bir yol (sacra via) ile bağlıydı. Hekate için Lagina'da her yıl normal, dört yılda bir de büyük şenlikler düzenlenmekteydi. Bu şenliklerin nasıl olacağı ve neler yapılacağı belli kurallara bağlanmıştı. Yıllık gerçekleştirilen şenliklerde düzenli olarak yapılan ve birkaç gün süren “Anahtar Taşıma” törenleri olmaktaydı. Böylece törenler belirli bir düzen içerisinde yıllık olarak devam ediyordu. Anahtar taşıma töreninde genç kızlardan oluşan bir koro ilahiler söyleyerek Lagina’dan çıkıp, Stratonikeia’ya varıyor, kente bağlılıklarını bildirip tekrar kutsal alana geri geliyorlardı. Bu koronun kutsal alana girmesinden sonra buradaki dini törenler başlıyordu. Anahtar taşıyan görevli kız tarafından tapınağın kapıları açılıyordu. Kutsal alana gelen insanlar, kutsal alanın batı kenarı boyunca düzenlenmiş olan basamaklarda oturup töreni izliyorlardı.
Lagina ve çevresinde, gelirleri Hekate kutsal alanına ait pek çok zeytinlik ve tarım arazileri vardı. Bunlar tamamen vakıf arazileriydi. Hekate Kutsal alanı ile ilgili masraflar vakıf mallarından elde edilen gelirler ve tapınağa yapılan bağışlardan karşılanıyordu. Kitabelere göre başka şehirden bir vatandaşın Lagina'da oturması ve toprak sahibi olmasının özel bir izne tabi olduğu ve isteyen her vatandaşın Lagina'da oturamadığı anlaşılmaktadır. Hekate kutsal alandaki kişilerin Stratonikeia şehir devletine milletvekili gönderme hakkına sahip olduğu bilinmektedir.
Kutsal alan ve çevresinde Klasik, Hellenistik ve Roma İmparatorluk Dönemi’nde pek çok yapı inşa edilmiştir. Hekate adına M.Ö. 100 yıllarında yapıldığı bilinen büyük ölçekli tek tapınağın burası olması ve antik dönemin en pahalı mimari düzeni olan Korinth nizamının bu yapıda kullanılması tapınağın önemini göstermektedir. Augustus'un buraya yardım etmesi ve bunun propylonda kapı lentosuna yazılması, bölgede Lagina Hekate Kutsal Alanı’nın büyük bir öneme ve yaptırım gücüne sahip olduğunu ortaya koymaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder