Hellenistik Dönem’de Olba Krallığı’nın merkezi ve önemli bir ticaret şehridir. Olba aynı zamanda önemli bir dinsel merkez olmuştur. Özellikle Hıristiyanlık döneminde bu durum yazılı kaynaklar dışında dinsel mimari kalıntılarda da kendini göstermektedir. Bunlar Olba akropolisinin batısında bulunan büyük kilise kalıntısı, akropolis üzerinde yer alan bir çok küçük kilise kalıntıları ve su kemerinin bulunduğu akropolisin doğusundaki vadide geniş bir alana yayılan manastır kalıntıları sayılabilir. Olba piskoposluk merkezi olarak Erken Hıristiyanlık döneminde önemini sürdürmüştür. Bu dönemde Olba ve hemen yakınındaki Diokaesareia ayrı ayrı piskoposluk merkezleri olmuşlardır. Olba piskoposluğuda, Isauria’nın başpiskoposluk merkezi olan Seleukeia’nın alt birimi olarak diğer Isauria ve Kilikia piskoposlukları Diocaesereia, Kelenderis, Claudiopolis ile öteki piskoposluklar gibi 10. yüzyılın başından 7. yüzyıla kadar Antiokheia patrikhanesine bağlı olmuştur. Olba’da bulunan, Septimus Severus zamanında yaptırılmış olan çeşme binasının yanı sıra diğer bir önemli eser ise nekropolün bulunduğu vadi üzerinde kurulmuş, 150 m. uzunluğunda, 25 m. yüksekliğindeki iki katlı su kemeridir. Bu su kemerinin korunması ve çevrenin gözetlenmesi için kuleler inşa edilmiş olması yapının önemini göstermektedir. İ.S. 199 Septimus Severus dönemine tarihlenen su kemerinin üzerindeki yazıtta “Olbalılar’ın Kenti” yazmaktadır. Antik çeşme ile aynı dönemde yapılmış olan bu kemerler Bizans İmparatoru II. Iustin yönetimi sırasında (566) onarım görmüştür. Çeşmenin yanında bulunan tiyatro binasından bazı oturma basamakları ile sahnenin bir bölümü günümüze dek kalmıştır. Nekropol alanında ise farklı mezar tipleri yer almaktadır. Bir tepenin üzerinde kurulmuş bulunan antik şehirdeki diğer kalıntılar arasında evlerde bulunmaktadır. Helenistik, Roma ve Erken Bizans Dönemleri’nde iskan görmüştür.
It is the center and an important commercial city of the Olba Kingdom in the Hellenistic Period. Olba has also been an important religious center. Especially in the Christian period, this situation shows itself in religious architectural remains apart from written sources. These include the large church ruins to the west of the Olba acropolis, many small church ruins on the acropolis, and the monastery ruins spread over a wide area in the valley to the east of the acropolis, where the aqueduct is located. Olba continued its importance as the episcopal center in the Early Christian period. In this period, Olba and Diokaesareia in the immediate vicinity became separate episcopal centers. As the sub-unit of Seleukeia, the episcopal center of Isauria, Olba was linked to the Patriarchate of Antiokheia from the beginning of the 10th century to the 7th century, such as Diocaesereia, Kelenderis, Claudiopolis and other dioceses. In addition to the fountain building in Olba, which was built during the time of Septimus Severus, another important work was established on the valley where the necropolis is located, 150 m. long, 25 m. It is a two-storey aqueduct. The fact that towers were built to protect this aqueduct and to watch the environment shows the importance of the building. BUSINESS. The inscription on the aqueduct, dated to the Septimus Severus era, writes "The City of the Olbalılar". These arches were built in the same period as the ancient fountain, Byzantine Emperor II. It was repaired during the Iustin administration (566). A part of the stage has remained until today with some sitting steps from the theater building next to the fountain. There are different types of graves in the necropolis area. Among the other ruins in the ancient city, built on a hill, are among the houses. It was inhabited during the Hellenistic, Roman and Early Byzantine Periods.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder